- Katılım
- 8 Şubat 2025
- Mesajlar
- 192
- Tepkime puanı
- 5
- Konum
- 0ntr.com
📧 E-mail Onayı: ✔️ |
⚙️ Yönetim Onayı: ✅ |
🤵 Profil: 🔏 |
Erica Chenoweth, şiddetsiz direnişin etkinliği üzerine yaptığı öncü araştırmalarla tanınan bir siyaset bilimci ve Harvard Üniversitesi öğretim üyesidir. Chenoweth, kariyerinin başında şiddet kullanımının nedenleri ve sonuçlarına odaklanmışken, 2006'da katıldığı bir atölye sonrasında şiddetsiz sivil direniş üzerine kapsamlı veri analizi çalışmalarına yönelmiştir. Maria J. Stephan ile birlikte oluşturdukları Şiddetsiz ve Şiddet İçeren Kampanyalar ve Sonuçları (NAVCO) veritabanı, 1900–2006 yılları arasında en az 1000 kişinin katıldığı, ulusal hükümeti devirme veya ayrılık gibi maksimalist siyasi hedeflere sahip 323 ayrı direniş kampanyasını belgelemektedir. Bu çalışma, 2011 tarihli Why Civil Resistance Works (Sivil Direniş Neden İşe Yarar?) adlı kitapta yayımlanmış ve alanında çığır açmıştır. Araştırmanın temel bulgularından biri, şiddetsiz sivil direniş kampanyalarının incelenen vakaların %53'ünde başarıya ulaştığı, oysa şiddet içeren kampanyaların başarı oranının %26'da kaldığı şeklindedir. Bu çarpıcı istatistik, şiddetsiz yöntemlerin sadece etik açıdan değil, stratejik olarak da daha etkili olabileceğini göstererek geleneksel yaklaşımlara meydan okumuştur.
Erica Chenoweth
Chenoweth, 2013'te Colorado'daki TEDxBoulder konuşmasında ve blog yazılarında, veritabanındaki bulgularından yola çıkarak sonradan "%3.5 kuralı" olarak adlandırılacak kavramı ilk kez dile getirmiştir. Aşağıdan tam kaydını izleyebileceğiniz bu konuşmada ve sonradan kaleme aldığı yazılarında, 1900–2006 döneminde incelenen tüm büyük çaplı sivil direniş hareketleri arasında, nüfusun en az %3.5'ini seferber etmeyi başaran hiçbir hareketin başarısız olmadığı belirtilmiştir. Chenoweth, 2018 yılında BBC Future için hazırlanan bir makalede de bu sonucu popüler bir şekilde özetlemiştir:
/content%2F61665397-d875-4643-b848-62557eb6a56d.png)
Chenoweth, 2013'te Colorado'daki TEDxBoulder konuşmasında ve blog yazılarında, veritabanındaki bulgularından yola çıkarak sonradan "%3.5 kuralı" olarak adlandırılacak kavramı ilk kez dile getirmiştir. Aşağıdan tam kaydını izleyebileceğiniz bu konuşmada ve sonradan kaleme aldığı yazılarında, 1900–2006 döneminde incelenen tüm büyük çaplı sivil direniş hareketleri arasında, nüfusun en az %3.5'ini seferber etmeyi başaran hiçbir hareketin başarısız olmadığı belirtilmiştir. Chenoweth, 2018 yılında BBC Future için hazırlanan bir makalede de bu sonucu popüler bir şekilde özetlemiştir:
Şiddetsiz direnişler silahlı çatışmalardan iki kat daha başarılıdır ve nüfusun %3.5'ine ulaşanlar değişimi getirmekte hiç başarısız olmamıştır.
Bu ifade, Chenoweth'in araştırmasının özünü kamuoyuna duyurarak kavramın yaygınlaşmasına katkı sağlamıştır.
Chenoweth, kavramın yanlış anlaşılmaması için 2020'de Harvard Kennedy School bünyesinde "%3.5 Kuralına Dair Sorular, Cevaplar ve Uyarı Mahiyetinde Güncellemeler" başlıklı bir tartışma metni yayımlamıştır. "Sık Sorulan Sorular" formatındaki bu yazıda Chenoweth, %3.5 kuralına ilişkin en sık gelen soruları yanıtlayarak bulgularını detaylandırmıştır. Chenoweth'in bu metindeki ana vurguları şu şekilde özetlenebilir:
- Betimsel (tanımlayıcı) bir istatistik: %3.5 oranı, belirli bir tarihsel örneklemde gözlemlenen betimsel bir eşik değeridir. Geleceğe dair kesin bir reçete anlamına gelmez. Yani bu oran, "geçmiş verilerde böyle olmuş" demektedir, "mutlaka böyle olacaktır" dememektedir (bir diğer deyişle, "geçmiş performans gelecek performansı garanti etmez"). Chenoweth, bir hareketin sadece sayısal hedefe odaklanıp toplumun geniş kesimlerine ulaşma çabasını ihmal etmesinin, başarı garantisi vermeyeceğini özellikle vurgulamaktadır.
-
- Tek başına yeterli değil: %3.5'lik katılım oranı yararlı bir ölçüt veya "kural" olarak düşünülebilirse de, başarının tek faktörü değildir. Hareketin ivmesi, organizasyon yapısı, stratejik liderliği ve eylemlerin sürdürülebilirliği en az geniş katılım kadar önemlidir ve zaten bu unsurlar genellikle %3.5 gibi yüksek katılımlara ulaşmanın öncül şartlarıdır. Chenoweth, büyük bir kitleyi harekete geçirmeden önce küçük ölçeklerde örgütlenme ve toplumda destek tabanı inşa etmenin kritik olduğuna dikkat çeker.
-
- İstisnalar mümkün: Chenoweth'in ilk bulgularında hiç örneği görülmemiş olsa da, sonradan ortaya çıkan veriler en az iki istisna olduğunu göstermiştir. 1962 Brunei isyanı (yaklaşık %4 katılım) ve 2011–2014 Bahreyn ayaklanması (yaklaşık %6 katılım), nüfusun %3.5'inden fazlasını harekete geçirdiği halde başarıya ulaşamamış iki vakadır. Bu iki hareket mutlak monarşilere karşı gerçekleşmiş, her ikisinde de rejimler dış destek alabilmiş ve protestolar görece kısa ömürlü kalmıştır. Chenoweth, bu istisnaların kuralın mutlak bir "yasadan ziyade, bir eğilim" olduğunu gösterdiğini ifade etmektedir. Yani %3.5, tarihsel olarak güçlü bir model olsa da bağlamdan bağımsız değişmez bir gerçeklik değildir.
-
- Pek çok başarı %3.5'e ulaşmadan kazanıldı: İlginç bir diğer bulgu, başarılı olmuş pek çok kitlesel hareketin aslında %3.5 eşiğine ulaşmamış olmasıdır. Yani tüm başarılı direnişler %3.5'i gördü demek doğru değildir; bu, gözlemlenen en yüksek katılım gösteren başarılı hareketlerin ortak noktasıdır. Dolayısıyla, daha düşük oranlarla da başarılı olmak mümkündür – ki tarihte bunun örnekleri vardır. %3.5 kuralı, yüksek katılımın başarı ihtimalini artırdığını söyler, ancak daha düşük katılımla da zafer kazanılabileceğini dışlamamaktadır.
/content%2F1d7e0838-3a0a-4505-8175-94e380ae28d4.png)
Protesto büyüklüğü, o oranı aşan protesto sayısı ve başarı oranı.
Chenoweth'in bu açıklamaları, kuralın popüler yorumlardaki yanılsamaları gidermeyi amaçlamıştır. Kendisi, aktivistlerin ve medya yorumcularının bu istatistiği basite indirgemesinden endişe ederek "kural"ın arka planındaki dinamiklerin anlaşılmasını istemektedir. Örneğin, kuralın "%3.5'e ulaşırsak otomatikman kazanırız!" şeklinde yanlış anlaşılmasının önüne geçmek için, liderlik ve stratejinin rolüne dikkat çekmiş ve 2011 sonrası gelişmeler ışığında kuralı koşullu bir çerçeveye oturtmuştur. Bu yönüyle Chenoweth'in kendi çalışmaları, %3.5 kuralının hem keşfi hem de doğru anlaşılması için temel rehber niteliğindedir.